Berkay
Ilgaz

Klinik Psikolog, Psikoterapist

post1

Kıskançlığı Biraz Azaltın!

Charles Melman – Baisse un peu la jalousie

Çeviren: Berkay Ilgaz ve Umut Özen

Resim : Edvard Munch – Jealousy

Yatak odasına giren ışıktan ve aynı zamanda potansiyel olarak gizli kalması gereken bakıştan korunacak bir perdeyi belirtmek için lalangue1 kelimesinin kullanılması yerleşik bir örnektir. Başka bir deyişle bu kapalı alanın, çiftlerin jouissance’ını kaçırabilecek üçüncü bir kişinin davetsiz bir şekilde ilişkiye dahil olmasından korunmasıdır. Bu durum kem gözlü üçüncü bir kişinin varsayılan kıskançlığından dolayıdır. Aynı zamanda çiftleri olabilecek her türlü dışarıdan gelen çekime karşı koruyan ikiliğe kapatma amacı bulunmaktadır. Sâfi ikimiz! Aşıkların bu güzel sloganı nadiren sürer. Aşk aynıya sadakati dayatıyor olduğunda, çünkü bu birbirine inanma meselesidir, arzunun kendisi inançsızdır. Bunun nedeni ise arzuyu canlandıran heteros kişidir.

O halde burada, birbirini seven iki aynı kişinin arasına giren bir davetsiz misafir söz konusudur. Çiftlerden biri bu davetsiz misafiri mesele yapmaya yetecek ölçüye getirdiğinde herkes birbirini suçlar. Eğer birbirini seven iki aynı kişinin bir olma noktasına ulaşması ancak üçüncü partnerin men edilmesiyle, yani fallusun men edilmesi pahasına gerçekleşirse, kader fallusu artık Réel’de kendini hasar görmüş, travma geçirmiş, hadım edilmiş bulan kişinin erişilemez rakibi olarak ve mükemmel biri gibi ortaya çıkartır. Aşkın sahip olduğu inancı zulmün kesinliği takip eder. O varya o, kesin orada bir yerde olmalı, tabiki gizli ancak nasıl tespit edeceğini bilenlere onu bulmak için temsil alanında pek çok işareti vardır elbet. Öylesine dehşetengiz bir durumdur ki bu, şüphelendiği kişiyle rekabet haline girmek için eşsiz gücüyle kıskanç kişiyi kadınlaştırır. Bu şüphenin haklı olduğunu bilir çünkü bu üçüncü kişinin var-olmaması mümkün değil. Ama onu dayanıklı kılanın men etme (forclusion) olduğunu inkar ediyor.

Gerçek aşkın iki kişilik bir delilik olduğunu hep biliyorduk. Iago2, orijinal adıyla “fallus”, bize bunu hatırlatmak için sahnede bir şaheserdir. Böylece Othello ve Desdemona, onları bir araya getiren en iyi hareketin kurbanlarıdır. Temsili olarak, onların geçmişleri, bu hareketin hem özel hem de toplumsal uyumsuzluklara çare olarak savunulmasını asla engellemeyecektir. Ahlaki açıdan yapı hayat deneyiminden daha belirleyicidir ve yaşam her zaman ümit etme uğruna cezaya çarptırılsa bile direnecektir! Bu nedenle deli divane aşk defalarca tekrarlanması gereken bir şeydir.

La Revue Lacanienne’nin 2012/2(No:13) numaralı sayısındaki yazısından alınmıştır.

https://www.cairn.info/revue-la-revue-lacanienne-2012-2-page-17.htm

  1. Lalangue kelimesi Lacan’ın Saussure’den ilham alarak ortaya koyduğu bir neolojizmdir. Bu neolojizmi içinde bölersek, Fransızca’da “la” bir artikeldir, “langue” ise dil anlamına gelmektedir. Anlam olarak bilinçdışının belirli bir diksiyona bağlı kalmadan dilidir. Aynı zamanda “lalangue” bebeklerin agulama kurucu dilidir. ↩︎
  2. Shakespeare’in Othello oyunundan bir karakterdir. ↩︎
Whatsapp
Merhaba,
Nasıl yardımcı olabilirim?